ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ
Yaprak döken odunsu asmalar familyasının önemli bir üyesi olan üzüm, dünyada kültürel alanı geniş olan en eski meyve türlerinden biridir.
Uygarlıklar tarihinde köklü bir geçmişe sahip olan bağcılık, Anadolu’da tarihsel süreçler boyunca önemli geçim kaynaklarından biri olmuştur. Günümüzde de birçok insanın geçim kaynağını teşkil etmeye devam etmektedir. Doğu Anadolu’nun yüksek kesimleri ve Doğu Karadeniz’in yoğun yağış alan sahil şeridi dışında tüm bölgelerimizde bağcılık yapılabilmektedir. Ülkemiz kuru üzüm üretiminde ilk sıradadır ve çekirdeksiz kuru üzüm üretimi Ege’de, çekirdekli kuru üzüm üretimi ise Güneydoğu ve İç Anadolu bölgelerinde yoğunluk kazanmıştır.
Üzüm, güzellik iksiri, beyin için temel enerji kaynağı ve zayıflama diyetlerinin ana ürünlerinden sayılmaktadır. Uzmanlarca “üzümün en zengin kısmı” olarak nitelendirilen çekirdekleri üzerine yapılan araştırmalar; üzüm çekirdeğinin bağırsak metabolizmasını hızlandırdığını, hücrelerde tümör oluşumuna izin verebilecek moleküller üzerine saldırıları bloke ederek kanser oluşumu ile savaştığını, alerji ve kireçlenmelerde iltihap oluşumunu engellediğini göstermektedir. Üzümün farklı kısımları kıyaslandığında, üzüm çekirdekleri en yüksek antioksidan aktiviteyi gösterir.
Üzüm çekirdeğinin yararları, içerdiği polifenollerin serbest radikalleri yakalama kapasitesinden gelmektedir. Bu sayede kansere yakalanma ve kalp rahatsızlıklarını azalttığı birçok araştırmada rapor edilmiştir. Polifenoller; kalp koruyucu, antikanserojen, antihipertansiyon, antiviral, antialerjik ve bağışıklık sistemini destekleyici özellik göstermektedir. En güçlü antioksidanlardan sayılan ve üzümde bolca bulunan proantosiyanidin ile; iltihaplanma, kalp damar rahatsızlıkları, şeker hastalığı, peptik ülser, mikrobiyal enfeksiyonlar gibi birçok hastalığın tedavisinde fayda sağladığı çeşitli çalışmalarca kanıtlanmıştır. Üzüm çekirdeği, içerdiği bileşikler ve fizyolojik etkileri ile gıda takviyesi içeriklerinde güvenle kullanılmaktadır.
Üzüm Çekirdeği Bileşenleri
Lif | %40 |
Yağ | %16 |
Protein | %11 |
Fenolik madde | %7 |
Üzüm çekirdekleri; fenolik bileşiklerce zengin olup, bu fenolik bileşikler güçlü biyolojik etkileri ile bilinen flavonoidler (antosiyanin, flavonol ve flavanoller) ve fenolik asitlerden (kateşin, proantosiyanidin) oluşmaktadır. Yapılan araştırmalar baz alınarak rahatlıkla söylenebilir ki; üzüm çekirdeği vücudu hastalıktan ve erken yaşlanmadan koruyan güçlü bir antioksidandır.
Üzüm üretimi ve endüstrisinde faaliyetlerini günden güne artıran ülkemiz üreticilerinin, artan üzüm üretim kapasitesiyle çekirdek yağı sektöründe de söz sahibi ülkeler arasında yerlerini alması beklenmektedir. Elde edilen üzüm cinsinin coğrafi koşullara göre farklılık gösterebiliyor olması, doğrusal olarak üzüm çekirdeği bileşenleri ve yağ miktarını da etkilemektedir. Ülkemizin sahip olduğu geniş coğrafya ve üretim kapasitesinin çeşitliliği ile üreticilerimiz için geniş bir gelişim alanına olanak sağlamaktadır.
Yağın kalitesinde önemli bir rol oynayan doymamış yağ asitleri, üzüm çekirdeği yağının yaklaşık %90 gibi bir oranla büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Kalan %10’luk dilimi ise doymuş yağ asitleri karşılamaktadır.
Doymamış Yağ Asitleri | Linoleik Asit |
%90 |
Oleik Asit | ||
Linolenik Asit | ||
Palmitoleik Asit | ||
Doymuş Yağ Asitleri | Palmitik Asit | %10 |
Stearik Asit |
Üzüm çekirdeği mucizesini; geleneksel tıp ve bilimsel çalışmalar harmanlanarak, uzmanlıkla birleştiren Besttem ekibi, doğru ve yerinde kullanılan ürünlerle, ürünün etkisini yüksek derecede artırmaktadır. Siz de üzüm çekirdeği, üzüm çekirdeği yağı ve üzüm çekirdeği ekstraktı içeren ürünlerimizi aşağıda inceleyebilirsiniz.
Sağlıklı Günler…
KAYNAKÇA
SEVİNDİK, O., SELLİ, S., (2016), Üzüm Çekirdeklerinin Temel Biyoaktif Bileşenleri, Çukurova Tarım Gıda Bil. Der., 31(2): 9-16
AŞÇI, Ö., (2020), Sağlıklı Yaşamda Üzüm ve Üzüm Ürünleri, Kutbilge Akademisyenler Derneği, 4, 22-32
SAĞLAM, Ö., SAĞLAM, H., MERT, E., (2021), Üzümde Bulunan Fitokimyasallar ve İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri, UAZİMDER Uluslararası Anadolu Ziraat Mühendisliği Bilimleri Derg., 3(3), 78-86